Buenos Aires'e Devam


Arjantin ve Patagonya Macerası


Bölüm 2



“Ankara’nın en çok İstanbul’a dönüşünü seviyorum” diyen Yahya Kemal misali Borges de “Avrupa’da geçirdiğim yıllar bir yanılsamaydı, daima Buenos Aires’te oldum ve olacağım” demiş ama bana sorarsanız Buenos Aires sanki Paris…

İşte bu bu Güney Amerika’daki Paris'e çok benzeyen şehirde –ki Güney Amerika’nın Paris’i demiyorum, en sevmediğim tanımlamalardan biridir bilmem nerenin Paris’i lafı- şehir turundan sonra ilk kez La Churrasquita Restoranda Bife de Lomo ile tanıştım. Ne de olsa dünyada yıllık kişi başına et tüketiminin en yüksek olduğu ülkedeyiz ve meşhur Arjantin bifteklerinin tadına bakmalı artık…

Önce başlangış olarak Empanada geliyor. Seyahatimiz boyunca gittiğimiz restoranlarda sıklıkla başlangıç olarak yiyeceğimiz Empanada bizim çiğ böreğin benzeri. İçerisinde genellikle kıyma, biber, domates, soğan, paprika vs. var. Annemin çiğ börekleri kadar olmasa da oldukça lezzetli.


Empanada

Bife de Lomo ise sığır filetosu demek. Büyükçe bir tabakta “Et mi istemiştiniz? Alın size et!” der gibi kocaman ve kalın bir parça filetoyu önünüze koyuveriyorlar. Genellikle tabakta sadece et var (Zaten çoğu zaman et parçasının büyüklüğünden tabakta yer de kalmıyor). Bazen yanında püre veya kızarmış patates ile servis ediliyor. Ama restoranlarda genel kural etin yanında bir şey istiyorsanız sipariş verirken belirtmeniz. Bife de Lomo lezzetli mi peki?  Evet, gerçekten lezzetli… Arjantin’de geçirdiğimiz 15 gün boyunca Gut olmaktan korkacak kadar et yedim. Genellikle ya Bife de Lomo veya biraz daha yağlı olan dana biftek Bife de Chorizo...

Bife de Lomo, beraberinde güzel bir Tango Gösterisi izlediğimiz El Quarandi Restorandan...

Maalesef gurmelik yanım hiç yok, yoksa Arjantin'de et üzerine anlatılacak çok şey var. Olur da www.loplopculer.com'dan Semih Diken’in yolu Buenos Aires’e düşerse, harika gezi ve gurme sitesinde uzun uzun anlatacaktır. O zamana kadar size başka bir site; "Gringo in Buones Airesisimli linkte Buenos Aires’de yenebilecek en iyi 5 tip sığır eti önerisi var. Bife de Lomo 5. Bife de Chorizo ise 1. sırada…

Bu arada birkaç faydalı bilgi de vermeli; Arjantin para birimi Peso. Resmi kura göre 1 Amerikan Doları 5 Peso civarında. Fakat dışarıda bu oran 7 Peso’ya kadar çıkıyor. Sokaklarda “Cambio, cambio” diye bağıranlar var, onlarda 1 Dolar’ı 7 Peso’ya bozdurabilirsiniz. Ayrıca pek çok mağaza, restoran veya kafede Dolar'la da alışveriş edebilirsiniz. Kur yine 7 Peso ve eğer ellerinde varsa para üstünü Dolar olarak veriyorlar. Yalnız bu 1’e 7 oranı sadece Buenos Aires’e özgü. Patagonya’da resmi kur geçerli yani 1 Amerikan Doları yaklaşık 5 Peso…

Orta halli bir restoranda Empenada ile başlar, üzerine bir Lomo veya Chorizo alır, yanında bir bira içer ve yemeği de dondurma ile sonlandırırsanız size maliyeti yaklaşık 100-150 Peso arasında olacaktır. Yani yaklaşık 25 USD veya 45 TL. Yemekte bize katılan Antalya’dan dostum Çağman Kitiş bir keresinde 65 Peso’ya 1 kilo et geldiğini anlattı bu arada…

Çağman bir gün aklına esip airbnb’den ev bulup, atlayıp 45 günlüğüne Buenos Aires’e gelen bir Tango sevdalısı. Buenos Aires ile ilgili daha ayrıntılı bilgiye ihtiyacınız olursa ya da “En iyi Milonga nerededir?”, “Underground Milonga’lara nasıl gideriz?”, "En iyi Tango ayakkabısı nereden alınır?" gibi sorularınız olursa mail adresi cagmankitis@hotmail.com...

Yemek sonrası serbest zaman. Çağman’la birlikte biraz yürüdükten sonra bir taksiye atlayıp San Telmo’ya geçiyoruz. 

Buenos Aires Opera Binası; Teatro Colon. Akustik olarak dünyanın en iyi 5 salonundan birisiymiş...

Rough Guide serisinden Arjantin Rehberine göre San Telmo şehrin geleneklerinin koruyucusu olarak bilinmesiyle gurur duyuyormuş… Buenos Aires’in bu en eski Barrio’su (yani semti) yıkık dökük cepheli kolonyal stildeki evlerle çevrili Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında dolaşmaktan keyif alacağınız bir semt. Bölgede Restoran ve Kafelerin yanı sıra pek çok sayıda sanat galerisi de dikkat çekiyor. Bir de Antikacılar. San Telmo antikacıları ile ünlü. Pazar günleri bölgenin merkezindeki Plaza Dorrego yakınlarında Feria de San Telmo denilen bir de antikacılar pazarı kuruluyormuş. 

San Telmo’daki bir kapalı Pazarda –Marcado de San Telmo- antikacıların arasında dolaşmak oldukça keyifliydi. Eski fotoğraf makinelerinden taş plaklara, vintage erotik kartpostallardan eski film afişlerine kadar pek çok şey sergileniyor bu dükkânlarda…

San Telmo Sokaklarından.

Arnavut kaldırımı sokaklar

Marcado de San Telmo, Antikacıların bulunduğu kapalı market

Marcado de Sen Telmo'da eski film afişleri

Antika kahve makineleri

Eski bir pikabı tamir etmekle meşgul dükkan sahibi...

San Telmo sakinlerinden

Plaza Dorrego, San Telmo'nun merkezindeki restoran, kafe ve barlarla çevrili hareketli küçük bir meydan. Turistlerin ilgisini çektiği kadar Buenos Aires’liler için de bir buluşma merkezi. Akşamları canlı müzik ve Tango gösterileri ise tabii ki olmazsa olmaz…

San Telmo gerçekten gezmesi keyifli bir bölge. Ama ben en çok graffitileri sevdim. Tüm Buenos Aires’te graffitiler çok güzel ama sanki San Telmo’da bölgenin dokusuna daha bir  uyuyorlar.


Plaza Dorrego

Plaza Dorrego'dan bir kare daha...

San Telmo'dan son olarak biraz Graffiti Art fotoğrafı paylaşayım;






San Telmo sonrası otele uğrayıp oradan akşam yemeği için El Querandi Restorana geçtik. Yemekte bir de Tango gösterisi var; “Nuestro Tango” yani Bizim Tango'muz isimli gösteri başlangıcından bu güne Tango tarihini anlatan keyifli bir görsteriydi. Şahsen Tango’dan özellikle de müziğinden pek hazzetmesem de gösteriyi ilgiyle izledim. Sanırım çok fazla turistik olmayan bir gösteriydi...

Nuestro Tango'dan kareler;  





Ertesi sabah Tigre bölgesine doğru yola çıkıyoruz. Rehberimiz yine Sonia. Her gün titizlikle tuttuğu notlarından şimdiden çok faydalandığım Buket Özüzüm notlarına “Sonia’nın faşist baskıları altında Tigre’ye ulaştık” diye başlamış… Okurken çok güldüm ama son derece haklı bir yorum. Sonia’nın anlattıklarından benim de aklımda kalan; Arjantin halkının ne kadar zeki ne kadar farklı ne kadar özel vs olduğu…

Allahtan tüm gezi boyunca bize eşlik edecek olan "yerel" rehberimiz Cem İnal hem çok profesyonel hem de bir anda tüm grubun sempatisini kazanıveriyor. Cem Şili’nin Puerto Natales şehrinde yaşıyor ve Patagonya’da yaşayan 2 Türkten biri… Diğeri de Ağabeyi zaten!


Futbol meraklısı arkadaşlar için; Burası da Tigre yolunda önünden geçtiğimiz Boca Juniors'un ezeli rakibi Club Atletico River Plate'in Belgrano'daki stadı; Estadio Monumental Antonio Vespucio Liberti

Tigre Buenos Aires’e 28 km mesafede Parana Deltasında yer alan turistik bir bölge. Ayrıca hali vakti yerinde Buenos Aires’liler için de hafta sonlarını geçirdikleri bir sayfiye şehri.

Tigre ismini Latin Amerika’da “tigres” olarak bilinen Jaguarlardan alıyor. Yirminci yüzyılın başlarına kadar deltada bu jaguarları görmek mümkünmüş. Burası dünyanın denize ulaşmayan tek büyük deltasıymış. Parana nehri denize değil ama Arjantin ve Uruguay arasındaki Rio de Plata’ya –Plata Nehrine- akıyor… 

Deltadaki sayısız su kanallarının oluşturduğu adacıklarda müstakil evler ve bu evlerin de üzerinde yer aldıkları adacıklarla birlikte birer ismi var. La Maga (sihirbaz) ya da La Lila (leylak) gibi bu isimler bir kez konuldu mu bir daha değiştiremiyorsunuz, kötü şans getireceğine inanılıyor.

Kanallar arasında keyifli bir tekne turu yaptık ve bol bol da fotoğraf çektik tabii ki…


Tigre, Parana Deltasından

Tigre Sanat Müzesi "Museo de Arte Tigre"

Club de Regatas de Mariba. Tigre'deki pek çok kürek klübünden en ünlüsü

Parana Deltasındaki evlerden; La Lila

Bir diğer ev

Museo Casa; Bir zamanlar Arjantin'in eski başkanlarından Domingo F. Sarmiento'ya ait olan ev. Şimdilerde müzeye dönüştürülmüş ve camdan duvarlar ardında korunuyor

Tigre'de bile fotoğraflayacak Graffiti buldum...

Bu da dondurmacı!

Bu da Tigre'deki eğlence parkı; Parque de la Costa

Parana nehrinde şansını deneyen küçük balıkçı...

Nehir gezisi sonrası Tigre’de geçirilen son dakikalar ve Buenos Aires sokaklarında geçirilen günün kalanı bir sonraki bölümde…

Sürecek


Etiketler: , , ,