|
Saigon Merkez Postanesi |
|
Postane binasının içerisinden; arkada Ho Amca |
|
Notre Dame Saigon'dan daha çok ilgimizi çeken çift |
Merkez Postane ve Notre Dame’ı gördükten sonraki durağımız
Cu Chi Tünelleri'ydi. (Ku Çi diye okunuyor...)
Başkent Saygon’a komşu Cu Chi bölgesindeki aynı isimli
Tüneller, günümüzde, Vietnam halkının kendilerinden çok daha üstün silahlara
sahip Amerikalılara karşı kazandıkları zaferi sergiledikleri bir Savaş Müzesi’ne
dönüşmüş. Bana da sorarsanız; Vietnamlıların nasıl olup da Amerikan Savaşını
kazanabildiklerini anladığınız yer burası…
Savaşın en yoğun olduğu dönemde sadece bu bölgedeki
tünellerin toplam uzunluğu 250 kilometreyi buluyormuş; Saigon’un burnunun
dibinden Kamboçya sınırına kadar uzanan büyük bir yeraltı ağı… Amerikalılar
için tuzaklarla dolu, yer yer birkaç katlı bu tünel şebekesi içinde pek çok
komuta merkezi, hastane, mutfak, küçük çapta silah fabrikası, cephanelik ve
yaşama alanları mevcutmuş. Hatta Hue’yi anlatırken söz ettiğim Tet Saldırısı da bu
komuta merkezlerinden birinde planlanmış…
Aslında Cu Chi’nin killi kızıl topraklarında ilk tüneller
sömürgeci Fransızlara karşı direnirken 1940’lerda inşa edilmiş. Daha doğrusu ilkel
aletlerle, çoğu zaman elle kazılmış. O yıllardaki amacı köyler arasında gizli
iletişimi sağlamak ve Fransızlar'dan saklanmakmış. 1960’lara gelindiğinde Güney
Vietnam’a karşı eylemlerde bulunan Kuzeyli Viet Cong’lar tünellerin stratejik
önemini fark edip bölgenin kontrolünü ele geçirmiş, yeni tüneller inşa etmiş.
Tüneller sayesinde Saigon’a casuslar gönderip,
terörist eylemler düzenlemişler. Güney Vietnam Hükümeti olayı kontrol
altına almak istediyse bu işte oldukça beceriksiz kalmış. Hatta Güneylilerin bu
beceriksizlikleri sonucunda Viet Cong’lular o kadar güçlenmişler ki başkent
Saigon’a sadece 30 kilometre mesafedeki Cu Chi şehrinde bir geçit töreni bile
yapmışlar. Bir rivayete göre ABD Başkanı Jonhson; “Güney Vietnam elden gidiyor”
diye düşünmüş olmalı ki, bu olayın üzerine Amerikan Askerlerini buralara
göndermeye karar vermiş.
Amerikalılar Vietnam’a geldiklerinde Viet Cong tehtidi ile
başa çıkmak için Cu Chi şehrine büyük bir üs kurmak olmuş, gelgelelim üs
bölgelerinin tam da tünel ağının üzerinde olduğunu fark edememişler. 25.
Tümelerindeki askerlerin geceleri çadırlarında uyurken nasıl olup da
vurulduklarını anlamaları aylar sürmüş...
Amerikalılar tünelleri bulmak ve imha edebilmek için bir
sürü yol denemiş; kocaman dozerlerle pirinç tarlarını ve ormanın bazı
kesimlerini dümdüz etmişler, köyleri boşaltmışlar, sık ormanda görüş sağlayabilmek
için uçaklardan yaprakları döken kimyasal ilaçlar püskürtmüşler, Napalm ile
ormanı yakmaya çalışmışlar. Fakat ne tünelleri bulabilmişler ne de ormanı
yakabilmişler. Napalmın yarattığı yüksek ısı bölgenin aşırı nemli havasıyla
birleşince sağanak yağmurlara neden olmuş.
Viet Cong ve Tüneller yine de ayakta kalmış…
Teknolojiden bir sonuç elde edemeyen Amerikalılar bu kez
tünellerde savaşacak birlikler oluşturmuşlar. Tünel Fareleri denilen bu
askerler yer altında Viet Cong’lularla göğüs göğüse savaşmışlar ama çok fazla
kayıp vermişler.Ardından Amerikalılar, Alman kurt köpeklerini kullanmışlar.
Bu kez de Viet Cong’lular köpeklere dost gibi kokabilmek için Amerikan
Sabunlarıyla yıkanmışlar, ele geçirdikleri Amerikan üniformalarını giymişler.
Tünel havalandırmalarının ağzına Acı kırmızıbiber koymuşlar, hayvanlar koku
alamadıkları gibi bir de burunları yanmış.
En sonunda Amerikalılar bölgeyi serbest saldırı bölgesi ilan
etmişler; yani topçular geceleri rastgele ateş açmış, savaş uçakları görev
sonrası kalan bombalarını ve Napalmlarını bölgeye bırakmış.
Viet Cong ve Tüneller yine ayakta kalmış...
Ve nihayet Amerikalılar dev B 52 Bombardıman uçaklarıyla
gerçekleştirdikleri Carpet Bombing ile tünellerin büyük kısmına ancak zarar
verebilmişler. Carpet Bombing denilen şey de seçilmiş bir alandaki her noktaya
en yoğun hasarı verebilmek için seri halde binlerce bomba bırakarak yapılan bir
bombardıman şekli… Yani bildiğiniz her şeyi yerle bir etmek. Amerikalıların en
sonunda başarılı olduğu bu operasyon 1960’ların sonunda gerçekleşmiş ancak,
fakat iş işten geçtikten sonra… Askeri olarak “gereksiz” bulunan bu operasyona
kadar tüneller işlevlerini tamamlamışlar zaten. Artık Amerika'nın savaşı kaybetmesi kaçınılmazmış.
Chu Chi’deki Savaş Müzesinde önce birkaç baraka geziyorsunuz.
Bir tanesinde, duvarın üzerinde tünellerin yapısını gösteren büyükçe bir şema
var. Bir diğeri Cu Chi Tünelleriyle ilgili bir belgeselin gösterildiği salon.
Ardından Viet Cong üniformalı bir rehber eşliğinde cangıla doğru gidiyorsunuz (Cangıl yerine kullanabileceğim Türkçe bir sözcük varsa biri bana öğretsin lütfen!). Burada rehber size tünellerden küçük bir bölümü gösteriyor. Dilerseniz, batılı turistlerin standartlarına göre genişletilmiş bu tünelde 25-30 metre kadar
yeraltında çömelerek yürüyebilirsiniz de; tabii ki fiziğiniz uygunsa, her ne
kadar genişletilmiş olsa da tünel hala çok dar çünkü.
Tünel demonstrasyonunun ardından bir süre cangılda dolaştım. İnsanı neredeyse boğacak denli nemli havada, gökyüzünü kapatan yüksek ve sık ağaçların
arasında dolaşırken sanki Müfreze’nin Daniel Dafoe'su veya Tom Berrenger'i bir
ağacın arkasından çıkıverecekmiş gibi geliyor. Bu arada, benim anımsadığım Cu
Chi Tünellerinin geçtiği Amerikan Savaşı filmlerinden biri de Müfreze’dir. Orada,
tünel girişindeki bubi tuzağı sahnesini, filmi izleyip de hatırlamayan yoktur
sanırım.
Tüm bu Savaş Müzesi Kompleksinde tek hoşuma gitmeyen yer ise
turistlerin para karşılığında savaş sırasında kullanılan silahlarla ateş
edebildikleri Atış poligonu oldu. Bu poligonda Viet Cong’luların AK47 veya
Amerikalıların M16 tüfekleriyle parasını ödeyip istediğiniz kadar ateş
edebiliyorsunuz. Silahları sevmemem bir kenara, yıllar sonra bir sürü Amerikalı
turistin gelip de burada mermi başına 1.25 Dolara AK47 ile ateş edip,
askercilik oynaması sanki bu tünellerde yaşamını yitirenlere saygısızlık gibi geldi bana bana…
|
Cu Chi Tünelerini gösteren şema |
|
Adını anımsayamadığım Rehberimiz tünellerin kazıldığı ilkel aletleri gösterirken |
|
Klasik Tünel demostrasyonu fotoğrafı 1 |
|
Klasik Tünel demonstrasyonu fotoğrafı 2 |
|
Viet Cong'luların elegeçirdiği bir Amerikan M 41 Tankı |
|
Cangıl içinde kaybolurken... |
|
Eski lastiklerden yapılmış terlikler |
Cu Chi sonrası Saygon’a döndük. İzlediğim bir sürü Amerikan
savaşı filminden bölük pörçük sahneler yol boyunca zihnimde gezip durdu.
Sanırım bir sonraki Vietnam’la ilgili yazacağım son bölüme bir de en beğendiğim
Amerikan Savaşı filmleri listesi eklemeliyim.
Son olarak yazıyı hazırlarken izlediğim Cu Chi Tünelleriyle
ilgili bir belgeselin linkini vermek istiyorum, İngilizce alt yazılı;
The Cu Chi Tunnels. İlginizi çekerse…
Sürecek